Avrupa Birliği (IPA-2) ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen “Meriç-Ergene Havzası Taşkın Risk Yönetim Planının Hazırlanması İçin Teknik Yardım” projesinin 1. Proje Yönlendirme Komitesi Toplantısı, 3 Ekim 2022 tarihinde Edirne’de gerçekleştirilmiştir.
Toplantıya, Edirne Vali Yardımcısı Sayın Ali UYSAL, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Sayın Afire SEVER, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Sektör Yöneticisi Elif Ceyda TORCU ÖZDEN, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye Su Enstitüsü Başkanlığı, Tekirdağ ve Edirne Afet ve Acil Yönetim Başkanlığı, Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü, Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreterliği, Devlet Su İşleri 11. Bölge Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kırklareli Valiliği, Kırklareli Belediye Başkanlığı ve ilçe belediye başkanlıklarından temsilciler ile yüklenici firma yetkilileri geniş katılım sağlamıştır.
Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Sayın Afire SEVER, açılış konuşmasında iklim değişikliğinin taşkınların sıklık ve şiddetini büyük oranda artırdığını, bu durumun önümüzdeki dönemlerde kendisini daha fazla hissettireceğini belirtmiştir. Sayın SEVER, taşkınların sadece iklim değişikliğinin bir sonucu olmadığını, akarsu yataklarındaki arazi planlamasındaki yanlış uygulamaların da ele alınması gerekli olduğunu ifade ederek bu bağlamda belediyelere ve DSİ Genel Müdürlüğüne önemli bir rol düşmekte ve iki kurum arasındaki koordinasyon ve işbirliğinin büyük önem taşıdığının altını çizmiştir.
Sayın SEVER, Projenin odağı olan Meriç nehrinin yaklaşık p’inin Bulgaristan’da doğarak aktığı ve Yunanistan ile sınır oluşturduğu düşünüldüğünde üç ülke arasında sıkı bir koordinasyon kurulmasının önemini de vurgulamıştır. Bu projede önce mevcut durum tespitine yönelik çalışmalar yapılacak, risk haritaları oluşturulacak ve bu çalışmalar sonucunda taşkın riskini önleme ve yönetmeye yönelik eylemler belirlenecektir.
Sayın SEVER, sınırlı su kaynaklarının giderek tükendiği ve suyun sürdürülebilir kullanımı için “Suda Sıfır İsraf” hedefini koymamız gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamlamıştır.
Konsorsiyum lideri DAI Global firması adına konuşan Proje Direktörü Sayın Gönül ERTÜRER projenin stratejik öneminden bahsetmiş ve projede, alanlarında uzman yerli ve yabancı isimlerden oluşan tecrübeli ve dinamik bir ekiple birlikte; kapasite geliştirme, veri toplama ve analiz ve modelleme dahil olmak üzere birçok başlık altında Avrupa Birliği standartlarında bir teknik destek sağlanmasının en büyük öncelikleri olduğunu ifade etmiştir.
DAI’nin proje yönetimi alanındaki kapasitesi ile konsorsiyum ortakları Su Yapı, Su Model, Su Pek ve Çınar Mühendislik’in güçlü teknik kapasitesinin birleşmesine vesile olan projenin başarılı şekilde uygulanacağını belirterek Proje Takım Lideri Sayın Deniz İTİBAR’ın nezdinde tüm proje ekibine ve projenin yararlanıcı kurumu olarak su yönetiminin her alanında olduğu gibi taşkın konusunda da büyük bir kapasite ve donanıma sahip olan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’ne teşekkür ederek katılımcıları görüşleriyle katkılarını sunmaları konusunda davet etmiştir.
Sayın ERTÜRER’in konuşmasını takiben, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Sektör Yöneticisi Sayın Elif Ceyda TORCU ÖZDEN, Avrupa Birliği müktesebatının en büyük alanlarından birini çevre ve iklim değişikliği faslının oluşturduğunu belirterek 2005’den bu yana Türkiye’ye AB fonlarından çevre ve iklim değişikliği alanında 1,5 Milyar Avro’dan fazla finansal destek sağlandığını ve bunun önemli bir kısmının su yönetimi alanında olduğunu ifade etmiştir.
Sayın ÖZDEN’in ifade ettiği üzere, AB yeni büyüme modeli olarak benimsediği Yeşil Mutabakat adı verilen ve odağını çevre ve iklim değişikliği konuların oluşturduğu model, net sıfır emisyon hedefi ile daha sıkı bir içerik kazanmıştır. Bu doğrultuda iklim değişikliğinin önlenmesi ve iklim değişikliğine uyum konuları yer almaktadır. Adaptasyonun en önemli alanı su yönetimi ile ilgili konulardır. Bu nedenle AB’nin Türkiye’de desteklemeye devam ettiği öncelikli alanlar alanlar enerji sektörü yanında su yönetimi ve buna bağlı olarak gıda güvenliğidir.
Söz konusu projenin AB finansman programına seçilmesinin temel nedeni Bulgaristan ve Yunanistan ile olan bağlantısıdır. Geçmiş yıllarda AB tarafından desteklenen Havza Yönetim Planı projesinin ardından bu proje ile taşkın riskleri bağlamında Bulgaristan ve Yunanistan ile işbirliğinin desteklenmesi hedeflenmektedir.
Açılış konuşmalarının ardından, proje takım lideri sayın İTİBAR projenin amacından bahsetmiş ve projede beklenilen çıktılar ile proje aktivite etkinliklerini içeren bir sunum gerçekleştirmiştir.
Sayın İTİBAR’ın aktardığı üzere, projenin ilk 6 aylık dönemi içerisinde Taşkın Riski Ön Değerlendirme (TRÖD) çalışmalarına odaklanılmıştır. Veri ihtiyacının belirlenmesi ardından 8 günlük saha çalışması yapılarak saha ve kurum ziyaretleri yapılmıştır. TRÖD sonuçlarına göre taşkın tehlikeleri haritaları ve taşkın risk haritaları hazırlanacaktır. Sayın İTİBAR, teknik detaylara da yer vererek bugüne kadar gerçekleştirdikleri coğrafi bilgi sistemi bazlı çalışmalar, sayısal harita çalışmaları ve saha çalışması bulguları hakkında bilgi vermiştir. Sonrasında takip eden 6 aylık dönemde yapılacak çalışmaları aktararak sunumunu tamamlamış ve sunumdan sonra katılımcılar ile görüş alışverişinde bulunulmuştur.